20 Mart 2018 Salı

Kefir Dosyası /Kefir Yapımı ve Kefir Magazini



Kefiri ve yararlarını okuyup niyet eden; ama nereden-nasıl kefire ulaşacağını bilmeyen her kimse, işte ben de hikayenin tam oralarındaydım. Şimdi çay demler gibi kefir demliyorum!

Yoğurttan bile daha kolay mayalanan bir olay olduğunu baştan bilsem, bu kadar geçe de kalmazdım. Tabi yoğurttan bile derken, 'bile' fazla ukala durdu. Zira, yoğurt bir mayalanıyor, iki mayalanıyor, üçüncüsünde bakıyorsun, tutmuyor. Kefir öyle mi ya? Her seferinde yanıltmadan, dipçik gibi mayası tutuyor. Üstelik ürüyor, üretiyor, çoğalıyor.

Çocuk Sağlığı ve Kefir

Bugün sağlıklı beslenme denildiğinde, arkasından kefirden bahsetmek; moda ve kalın kaş ilişkisi gibi oldu. Olmazsa olmaz yani. Hele çocuk mocuk yapıldıysa, aman diyim. Kefirsizlik, çok büyük günah. Abartıyorum tabi ki. Çünkü kefir tüketimi, çocuklar dünyasında hala bir soru işareti. Çocuklar kefir içmeli söylemleri yaygın, evet. Ama bir de kefir market raflarında çok yeni bir ürün, yani ne desem- bilemiyorum, diyen uzman söylemleri de yok değil. Bilhassa amarigalılar kefire tam güvenemiyor. Bebekler için genel olarak zaten tavsiye edilmiyor. Ben o kısımları bilemiyorum. Burada kendi deneyimlerimden bahsetmek ve kefir yapımının aşamalarını yazmak için kalktım, geldim. Ancak madem kendi kendimin lafını bölerek, konuyu kefir ve çocuk ilişkisine getirdim, o halde tamamlayayım.

Geçen sene, kuzenimin tavsiyesiyle probiyotik almıştım oğluma. Çok iyi geldi bu takviyeler ona. Düzenli kaka yapmaya başladı. Gözlemlediğim kadarıyla daha az hasta oluyordu. Belki de bu kısmı tesadüftür, bilemiyorum. Fakat kefiri keşfettikçe ve hakkında okudukça, şunu öğrendim: Probiyotik takviyelerindeki bakteriler, kefirin içeriğindekilerle kıyaslandığında, çok yetersiz. Üstelik mide asiti probiyotik takviyelerin içeriğindeki bakterilerin çoğunu bağırsaklara ulaşamadan eritiyor. Eritiyormuş. Ben araştırmaların yalancısıyım.

Bir de çok pahalı. Probiyotikler gerçekten aşşırı pahalı. Kefiri hayatıma sokmaya niyet edince, takviyeleri çıkardım tabi. Fakat bir yandan çocuklar kefir tüketsin diyen uzmanlar, öte yandan şüpheyle yaklaşanlar derken, ortaya karışık bir yol buldum ve 4 yaşındaki oğluma az miktarlarda kefirli karışımlar vermeye başladım. Takviyeleri haftanın her günü kullanıyordum. Kefiri de haftada 3 gün filan veriyorum. Sonuç? Tabi ki kefirin sahneye ilk çıktığı yer, kakalar oluyor. Kakalar şahane bir düzende ve .. (kaka sohbeti seven bir anneden daha fazla bilgi istemezsiniz sanırım). Ayrıca kıyaslayınca daha az hasta olmasını, buna bağlar oldum.

Kefirle Nasıl Tanıştım?

Kefir, hayatıma birçok şeyin cevabı olarak dannn diye girdi! Bu şeyler, öncelikle bağırsakla başlayan, sonrasında da ruh halime kadar uzanan sağlık sorunlarıydı. Kefirin içeriğinde bulunan onlarca sağlıklı bakteriye bu kadar ihtiyacım olduğunu bilmiyordum.


İlk kez market kefirini (Eker) denedim. Burnumu tıkayarak bile içemeyecektim. Vazgeçtim ve çöpe attım. Meğer böyle olurmuş. Normalde market ayranları lezzetli gelir bana (ev yapımlarına göre)... Ama kefirde tam tersiymiş. Kefir, marketten alınınca tadı pek tolere edilemiyormuş. Üstelik içeriği de değişiyormuş.

Sonra Ege Uni ve Atatürk Orman Çiftliği'nin doğal kefirlerinden almaya başladım. Her iki yerde de 2 litrelik şişelerde, 14 TL'ye satılıyor. Tadı daha çekilir. Hatta zamanla kendini sevdiriyor bile. Çaktırmadan benim sindirim/boşaltım takımlarımda bariz iyileşmeler de olunca, mevzuyu biraz daha ileri seviyelere taşıdık ve Öğrenen Anne'nin gazlaması-akabinde gönderdiği kefir mayalarıyla evde kefir üretimine başladık.

Kefir Yapımı

Ah o pıtır pıtır karnabahar tanelerini andıran kefir mayaları... Hakkında dönen tüm sağlık dedikodularından habersiz, nasıl da şevkle çalışıyor, şımarmıyor, tam hizmet veriyor. Canlarım benim...

Kefir yapımında nelere ihtiyaç var?


  • UHT olmayan, kaliteli süt (Tire süt tercih ediyorum ben)
  • Süzgeç (Plastik olması şart, zira çelikle temas yasak)
  • Tahta Kaşık (Çelikle temas ters , malum)
  • İlgili kavanoz/kap/şişe


Başarısız Denemeler

Kefir yapımı denemelerinde henüz Ö.A.'nın askerleri gelmeden önce, biz Atatürk Orman Çiftliği'nde satılan pinçik kadar mayalardan almıştık. Sanırım 10 TL kadar ücreti vardı. Fakat kaç süt çöp oldu. Nedenleri şunlardı:


  1. 24 saat dolduğunda, süt mayalanmıştır diyerek, sabırsızca süzme aşamasına geliyorduk.
  2. Büyük miktarlarda süt kullanıyorduk.


Halbuki o mayanın da zamana, biraz hareketlenmeye ihtiyacı varmış (kefir mayasına pedagojik yaklaşım) Bunu henüz anlamamıştık. Bu nedenle 'bu kefir mayası çalışmıyor' diyerek, ekşimiş sütleri çöpe attık. Fakat daha sonra o pinçik kefirin kendisine fırsat verildiğinde 1 litre sütü, 36 saatte nasıl da kalın bir kefire dönüştürdüğüne şahit olacaktık.

Tutmuş, olmuş, içilmiş kefir

Ö.A.'nın mayaları bize kefir yapımı konusunda uzmanlık kazandırdı. Çünkü ol diyorduk, oluyordu. Hem sayı olarak fazlaydılar hem de aktiftiler. 24 saat içerisinde bile, kıvamı yerinde kefirimiz olabiliyordu. Buradan çıkarılacak ders şu olsun:

Kefir mayası aldığınızda, hemen hizmet beklemeyin. Önce az miktarda sütün içerisinde (1 su bardağı), uzun süre bekletin (36-48 saat)... Belki ilk 5 denemede filan böyle olabilir. Zamanla mayalar şevke gelecek ve dev hizmet tam hizmet vereceklerdir.
Peki kefir yapımı nasıl olur, kısmına gelelim. Çok kolay yaa, diyip şimdi burada 50 aşamalı bir işlemden bahsedermişim. Aslında ilk seferinde bana öyle gelmişti. Nerede okuduysam zor göründü. Daha sonra, birkaç yerde izledim, acaip basit göründü bu kez de. Ama olmamıştı, başaramamıştım. Her denemede eşime usulca sarılıp 'sence bu kez tutacak mı' diyordum. O da bana dönüp, ellerimi kavrayıp 'umudunu yitirme' diyordu. Konuyu bu derece arabesk hale getirmiştik. Ve sonunda başardık. Meğer gözünde büyütme hastalığına tutulmuşuz. Tarif son derece basitmiş sevgili arkadaşlar. Biz onu kafamızda zorlaştırmış, kendi kendimizi sabote etmişiz.

İşte Basit Haliyle Tarif:

İhtiyacımız olan oda sıcaklığında süt. Dolaptan henüz çıkmış da olabilir. Öyle yapan da var. Ben genelde birkaç dakika ısıtıp, oda sıcaklığına getiriyorum. Kavanoz ya da bardakta olsun... İçerisine tahta kaşıkla mayayı / mayaları atıyoruz. Sonra da tülbent / peçete ile ağzını kapatıyoruz. Toka bağlıyorum ben genelde. Bezlere sarmaya-sarmalamaya gerek yok.

1 bardak kadar sütü mayalarken...
Burada da 1 litre süt mayalanyor


Kefirin mayalanması bitince de onu süzüyorum. Ve dolaba kaldırıyorum. Kefirin mayalarını ise MUTLAKA içme suyu ile yıkayarak, yine içme suyunun içerisinde dolaba kaldırıyorum.

Kefiri süzerken...

Mayalar, dolapta bekleyecek


Olmazsa Olmaz:


  • Kefir mayalanırken karanlıkta beklemeli.
  • Çeşme suyu kefir mayasına iyi gelmiyor, içme suyuyla temas etmeli.
  • Kefir mayalamaya vakit yoksa, buzdolabında mayalar içme suyunda 1 hafta bekleyebilir. 
  • Yok daha uzun sürecekse, suyundan arındırıp-kurutup, bir kaba koyup buzluğa atılabiliyor. 2 ay da böyle kalabiliyor.

Buzluğa attığım mayalar...

Her Şey İyi Hoş da Kefirin Kaknem Tadını Nabıcaz?

Ben zamanla sevdim. Ama hala koklamadan içiyorum. Ayran desen değil, yoğurt desen değil. Karakteri bozuk bir içecek. Meyvelerle karıştırıldığında, tadını daha kötü buluyorum. Ancak 4 yaş çocuğuna şu tip karışımlarla kakıtabiliyorum mesela:


Burada 1 muz, 4-5 adet çilek (mevsiminde olursa daha iyi tabi), çeyrek bardak kefir karışımı var. İçine de ekstradan çilek doğrayarak, fantezilerin kralı yapıldı.

Tabi ki her seferinde bu kadar ihtirasla uğraşmıyorum. Sadece muz ve çeyrek bardak kefir yeterli oluyor, 4 yaşın içmesi için. Tabi sek şekilde, hiç takla attırmadan kefir içebilecek çocuklar da var. Hayat bu kadar zor değil. Eğer siz kendiniz için kefir karışımları istiyorsanız, google yapmanız yeterli. Çok hoş tarifler mevcut. Ya da tembelgillerdenseniz benim gibi hiç koklamadan direkt dikebilirsiniz. Aaa bu arada kefir ısıya maruz kalırsa, bakteriler vefat ediyor, bunu da eklemek isterim. Keklere, poğaçalara koymanın anlamı yok-muş yani.

Neden Kefir be Canım?

Şimdi bu kadar eziyete ne gerek var, ben başka ortamlardan da alırım bi dal probiyotik diyorsanız, durun! Sizi hemen şu yazıya alayım. Vaktiniz varsa, lütfen yazının tamamını okuyun. Birçok sorunuzun cevabını bulabilirsiniz. Ha sorunuz filan yoksa, hatta kefir konusuyla komple alakanız yoksa sırf genel kültürünüze katkısı olsun diye okuyabilirsiniz. Kefirin uzaylara varırcasına faydaları hakkında bir de ben burada destan yazmak istemiyorum. Bir bakın, ne düşüneceksiniz merak ediyorum. Zira ben ilk öğrendiğimde, kendimi yaşamın şifresini bulmuş gibi hissetmiştim. Kefirle ilgili google'dan (evet google bana para veriyor) farklı kaynaklara da ulaşabilirsiniz.

Çok yararını gördüğüm, ailemin de bolca tükettiği kefir konusunda yazmayı kendime vazife edindim. İlgili soruları hevesle -yapabildiğim kadarıyla- cevaplarım ve isteyenle fazla mayalarımı paylaşmaya da hazırım efendim.Yazmanız yeterli!

Not: Önceki yazımın ikinci bölümü ilerleyen günlerde burlarda olur.